Arabuluculuk, taraflar arasındaki uyuşmazlıkların hızlı, ekonomik ve dostane bir şekilde çözümlenmesini sağlayan bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Türkiye’de, 2013 yılında yürürlüğe giren 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile hukuki bir zemine oturtulmuş olan arabuluculuk, özellikle iş hukuku, ticari uyuşmazlıklar ve tüketici hakları gibi alanlarda etkili bir çözüm yöntemi olarak öne çıkmaktadır.
Bu yazımızda, arabuluculuk sisteminin nasıl çalıştığını, avantajlarını ve hukuki çerçevesini detaylı bir şekilde ele alıyoruz.
Arabuluculuk Nedir?
Arabuluculuk, tarafların bir arabulucu öncülüğünde uyuşmazlıklarını çözmeyi hedefledikleri, mahkeme dışı bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Arabuluculuk süreci, uyuşmazlıkların hızlı, ekonomik ve tarafların iradesine uygun bir şekilde çözümlenmesini sağlar. Türk hukukunda arabuluculuk, dava şartı arabuluculuk ve ihtiyari arabuluculuk olmak üzere iki farklı şekilde uygulanmaktadır.
- Gönüllülük Esası: Taraflar, arabuluculuğa katılmak ve çözüm önerilerini kabul etmek konusunda özgürdür.
- Gizlilik: Arabuluculuk sürecinde yapılan görüşmeler ve sunulan belgeler gizli tutulur.
- Tarafsızlık: Arabulucu, taraflar arasında tarafsız bir duruş sergiler ve herhangi bir bağlayıcı karar vermez.
Hangi Uyuşmazlıklar Arabuluculuk Kapsamındadır?
Türkiye’de arabuluculuk, dava şartı arabuluculuk (zorunlu) ve ihtiyari arabuluculuk (isteğe bağlı) olmak üzere iki farklı şekilde uygulanmaktadır. Her iki türün kapsamına giren uyuşmazlıklar şu şekilde sıralanabilir:
1. Dava Şartı Arabuluculuk Kapsamındaki Uyuşmazlıklar
Bazı uyuşmazlık türlerinde, dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması zorunludur. Bu süreç tamamlanmadan dava açılması mümkün değildir. Dava şartı arabuluculuk kapsamına giren uyuşmazlıklar şunlardır:
- İş Hukuku Uyuşmazlıkları:
- Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti ve yıllık izin alacakları gibi işçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıklar,
- İşe iade davaları.
- Ticari Uyuşmazlıklar:
- Türk Ticaret Kanunu’nda belirtilen bazı ticari davalar,
- Şirketler arası alacak ve tazminat talepleri,
- Ticari sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklar.
- Tüketici Hukuku Uyuşmazlıkları:
- Belirli parasal sınırların üzerindeki tüketici alacakları,
- Ayıplı mal veya hizmetten kaynaklanan uyuşmazlıklar.
- Kira Hukuku Uyuşmazlıkları:
- Kira bedelinin tespiti,
- Kira artış oranlarının belirlenmesi,
- Tahliye davaları.
- Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şüyu):
- Taşınmaz üzerindeki ortaklıkların sona erdirilmesi amacıyla açılacak davalar.
- Kat Mülkiyeti Uyuşmazlıkları:
- Kat malikleri arasındaki alacak ve tazminat davaları,
- Ortak alanların kullanımıyla ilgili ihtilaflar.
2. İhtiyari Arabuluculuk Kapsamındaki Uyuşmazlıklar
İhtiyari arabuluculuk, tarafların kendi rızasıyla başvurduğu, dava şartı olmayan uyuşmazlıkların çözümü için tercih edilen bir yöntemdir. İhtiyari arabuluculuk kapsamında şu tür uyuşmazlıklar değerlendirilebilir:
- Komşuluk Hukuku Uyuşmazlıkları:
- Sınır ihtilafları,
- Müdahalenin men’i ve zarar talepleri,
- Gürültü ve diğer rahatsız edici fiillerden kaynaklanan uyuşmazlıklar.
- Aile Hukuku Uyuşmazlıkları:
- Nafaka, mal paylaşımı ve velayet konuları. (Boşanma veya velayetle ilgili nihai kararlar mahkeme tarafından verilir.)
- Miras Hukuku Uyuşmazlıkları:
- Tereke paylaşımı, tenkis ve vasiyetnamenin iptali gibi ihtilaflar.
- Borçlar Hukuku Uyuşmazlıkları:
- Alacak ve tazminat davaları,
- Sözleşme ihlalleri ve haksız fiillerden doğan uyuşmazlıklar.
Arabuluculuk Süreci Nasıl İşler?
Arabuluculuk süreci, tarafların başvurusu veya yasal zorunluluk kapsamında başlatılır ve şu adımları izler.
- Başvuru: Taraflardan biri veya avukatı, arabuluculuk merkezine başvuru yapar.
- Arabulucunun Seçimi: Taraflar, listeden bir arabulucu seçebilir veya atanmış arabulucuyla süreci yürütebilir.
- Toplantı: Arabulucu, tarafları bir toplantıya davet eder. Toplantıda uyuşmazlık konusu ele alınır ve çözüm yolları tartışılır.
- Uzlaşma veya Uyuşmazlık: Taraflar bir uzlaşmaya varırsa, bu durum yazılı hale getirilerek bağlayıcı bir belge oluşturulur. Uzlaşma sağlanamazsa taraflar dava açma hakkına sahiptir.
Arabuluculuk Anlaşmasının Hukuki Niteliği
Arabuluculuk sürecinde varılan ve taraflarca imzalanan anlaşma belgesi, icra edilebilirlik şerhi alındığı takdirde mahkeme kararı gibi bağlayıcıdır ve doğrudan icra takibine konu olabilir.
- Mahkeme Onayına Gerek Yoktur: Dava şartı arabuluculuk kapsamında düzenlenen anlaşma belgeleri, mahkeme onayına gerek kalmaksızın doğrudan icra edilebilir niteliktedir. Ancak önemle belirtmek gerekir ki; ihtiyari arabuluculuk sürecinde varılan anlaşma belgelerinin icra edilebilir hale gelmesi için, taraflardan birinin talebi üzerine yetkili sulh hukuk mahkemesinden icra edilebilirlik şerhi alınması gerekir.
- Uyuşmazlık Çıkarsa: Arabuluculuk anlaşma tutanağında belirlenen yükümlülüklerin taraflardan biri tarafından yerine getirilmemesi hâlinde, diğer taraf doğrudan icra takibi başlatabilir.
Arabuluculuğun Avantajları
Arabuluculuk, mahkeme süreçlerine göre birçok avantaja sahiptir.
- Hızlı Çözüm: Uyuşmazlıklar genellikle bir ay içinde çözüme kavuşturulur.
- Ekonomik: Mahkeme masraflarına kıyasla daha düşük maliyetlidir.
- Esneklik: Taraflar, kendi çözüm önerilerini sunabilir ve esnek şartlarda anlaşabilir.
- Gizlilik: Mahkemelerin aksine, süreç tamamen gizli yürütülür.
- İlişkilerin Korunması: Dostane bir çözüm yolu olduğundan, taraflar arasındaki ilişkilerin zarar görmesi önlenir.
Arabuluculuk Sürecinde Avukatın Rolü
Arabuluculuk sürecinde tarafların avukat bulundurması zorunlu olmamakla birlikte, bir avukatın rehberliği sürecin daha sağlıklı yürütülmesini sağlar. Avukat,
- Tarafların haklarını ve yükümlülüklerini açıklar,
- Uyuşmazlık konusundaki hukuki durum analizi yapar,
- Anlaşma metninin yasalara uygun olarak hazırlanmasını sağlar.
Arabuluculuk ve Yasal Zorunluluk
Yukarıda izah ettiğimiz üzere bazı uyuşmazlıklar için arabuluculuk, dava açmadan önce tamamlanması gereken bir aşamadır. Zorunlu arabuluculuk kapsamındaki uyuşmazlıklar için arabuluculuk sürecinin tamamlanmaması, mahkemeye başvuru hakkını ortadan kaldırır.
Arabuluculuk, uyuşmazlıkların mahkemeye taşınmadan çözülmesi için etkili bir yöntemdir. Hem bireyler hem de şirketler için daha hızlı, ekonomik ve dostane bir çözüm yolu sunar. Ancak arabuluculuk sürecinin başarılı bir şekilde tamamlanması, tarafların yasal haklarını bilmesi ve süreç boyunca doğru yönlendirme alması ile mümkündür. Taraflar, arabuluculuk sürecine başlamadan önce mutlaka profesyonel hukuki destek almalıdır.