Ortaklık sözleşmeleri, tarafların ortak bir amaç doğrultusunda iş birliği yapmasını düzenleyen, Türk Borçlar Kanunu (TBK) ve Türk Ticaret Kanunu (TTK) gibi yasal mevzuat çerçevesinde şekillenen anlaşmalardır. Bu sözleşmelerin türleri, ortaklığın niteliğine, tarafların hak ve yükümlülüklerine, ortaklığın amacına ve faaliyet konusuna göre farklılık gösterebilir.

Bir ortaklık sözleşmesi tarafların haklarını, sorumluluklarını ve ortaklığın nasıl yönetileceğini açık bir şekilde düzenler.

Doğru hazırlanmış bir ortaklık sözleşmesi, potansiyel anlaşmazlıkları önleyerek iş ilişkilerinin sağlam temeller üzerine kurulmasını sağlar.

Aşağıda, ortaklık sözleşmesinin türlerini, yapılışını ve fesih süreçlerini detaylı bir şekilde ele alıyoruz.

Ortaklık Sözleşmesi Türleri

Ortaklık sözleşmesi, tarafların ihtiyaçlarına ve faaliyet konularına göre farklı türlerde düzenlenebilir. En yaygın ortaklık sözleşmesi türleri şunlardır.

  • Adi Ortaklık Sözleşmesi: Türk Borçlar Kanunu’nun 620. maddesi ile düzenlenen adi ortaklık, iki veya daha fazla kişinin belirli bir amacı gerçekleştirmek için emeklerini ve sermayelerini birleştirdiği bir ortaklık türüdür. 
  • Limited Şirket Ortaklık Sözleşmesi : Türk Ticaret Kanunu’nda (TTK m. 573-644) düzenlenen limited şirket ortaklık sözleşmesi, sermaye şirketleri arasında en yaygın kullanılan ortaklık türlerinden biridir. 
  • Anonim Şirket Ortaklık Sözleşmesi: Türk Ticaret Kanunu (TTK) m. 329 ve devamı maddelerinde düzenlenen anonim şirketler, sermaye şirketi niteliği taşır ve Türkiye’de büyük ölçekli ticari faaliyetlerde en çok tercih edilen şirket türlerinden biridir.
  • Kar Ortaklığı Sözleşmesi: Türk Borçlar Kanunu m. 620 kapsamında değerlendirilmekle birlikte, kar ortaklığı sözleşmesi genellikle taraflardan birinin sermaye koyarak diğer tarafa finansman sağladığı ve elde edilen kârın paylaşılması esasına dayanan bir ortaklık modelidir.
  • Emek-Sermaye Ortaklığı Sözleşmesi: Bu tür ortaklık, taraflardan birinin sermaye koyduğu, diğer tarafın ise emeğini veya bilgi birikimini ortaya koyduğu durumlarda tercih edilir. Özellikle start-up ekosisteminde sıklıkla örnekleri görülmektedir.

Her bir türün kendine özgü hukuki düzenlemeleri bulunur ve bu sözleşmelerin içerikleri, ortaklık ilişkilerinin yapısına göre şekillendirilir.

Ortaklık Sözleşmesi Nasıl Yapılır?

Ortaklık sözleşmesi hazırlarken şu adımlara dikkat edilmelidir.

  1. Tarafların Belirlenmesi: Sözleşmeye dahil olan taraflar açıkça belirtilmelidir. Bu, gerçek kişiler veya tüzel kişiler olabilir.
  2. Ortaklık Amacının Tanımlanması: Ortaklığın kurulma amacı ve faaliyet alanı net bir şekilde ifade edilmelidir.
  3. Hak ve Yükümlülüklerin Belirlenmesi: Her bir tarafın yükümlülükleri (sermaye, emek, bilgi birikimi gibi) detaylandırılmalıdır.
  4. Kar ve Zarar Paylaşımı: Ortaklığın elde edeceği kar veya üstleneceği zararların taraflar arasında nasıl paylaşılacağı belirlenmelidir.
  5. Yönetim ve Temsil Yetkisi: Ortaklığın kim tarafından ve nasıl yönetileceği açıklanmalıdır.
  6. Sözleşmenin Süresi: Ortaklık süresiz mi, yoksa belirli bir dönem için mi kuruluyor, bu netleştirilmelidir.
  7. Fesih Koşulları: Ortaklığın ne şekilde sona ereceği sözleşmede mutlaka yer almalıdır.

Ortaklık sözleşmelerinin geçerliliği, düzenlendikleri hukuki çerçeveye bağlıdır. Genel olarak, bir ortaklık sözleşmesinin geçerli ve bağlayıcı olabilmesi için tarafların karşılıklı irade beyanlarının uyuşması ve bu iradelerin yazılı olarak ifade edilmesi yeterlidir. Ancak, belirli durumlarda noter tasdiki veya resmi şekil şartları aranabilir ve bu husus, ortaklık türüne göre değişiklik gösterebilir.

Adi ortaklık sözleşmeleri gibi basit ortaklık türlerinde, yazılı bir sözleşme yapılması kanunen zorunlu değildir; sözlü anlaşmalar da geçerli kabul edilir. Ancak yazılı bir sözleşme, ileride doğabilecek uyuşmazlıkların çözümünü kolaylaştırdığı için önemlidir.

Buna karşılık, anonim şirket veya limited şirket gibi tüzel kişiliğe sahip sermaye şirketlerinde, Türk Ticaret Kanunu (TTK) uyarınca ortaklık sözleşmesinin yazılı olarak hazırlanması ve noter tasdiki veya ticaret siciline tescil edilmesi zorunludur. Örneğin, anonim ve limited şirketlerin esas sözleşmeleri noter huzurunda düzenlenmeli ve ticaret sicil müdürlüğüne tescil edilmelidir. Bu, sözleşmenin hukuki geçerliliği için bir ön şarttır.

Noter tasdiki, adi ortaklık gibi noter tasdiki gerekmeyen sözleşmelerde hukuki geçerliliği artırmaz ancak belgeye resmi bir nitelik kazandırır. Özellikle taraflar arasında ileride çıkabilecek uyuşmazlık durumlarında, noter tasdikli bir sözleşme, tarafların iradelerinin daha güçlü bir delili olarak kullanılabilir. Bu, sözleşmenin içeriğinin değiştirildiği veya imzaların inkâr edildiği durumlarda avantaj sağlar.

Sonuç olarak, bir ortaklık sözleşmesinin geçerli ve bağlayıcı olması için tarafların imzası genellikle yeterlidir. Ancak noter tasdiki veya tescil, bazı sözleşme türlerinde kanuni bir zorunluluk olduğu gibi, zorunlu olmayan durumlarda da ileride doğabilecek uyuşmazlıkları önlemek adına faydalı bir uygulamadır.

Limited Şirket Ortaklık Sözleşmesi

Limited şirket ortaklık sözleşmesi, Türk Ticaret Kanunu’nun 573-644. maddeleri çerçevesinde düzenlenir. Bu sözleşme, genellikle şirket kuruluşu sırasında hazırlanır ve ticaret siciline tescil edilerek resmiyet kazanır.

Limited şirket ortaklık sözleşmesi şunları içerir.

  • Şirketin adı, amacı ve merkezi,
  • Ortakların sermaye payları ve yükümlülükleri,
  • Yönetim organlarının yapısı,
  • Kar ve zarar paylaşımı,
  • Ortakların şirkete karşı sorumlulukları.

Limited Şirket tüzel kişiliğe sahip bir yapıdır ve ortakların sorumluluğu koydukları sermaye ile sınırlıdır. Ortaklık sözleşmesinin yazılı yapılması ve noter huzurunda tasdik edilmesi zorunludur. Bu sözleşme, şirketin faaliyet süresince ortaya çıkabilecek hukuki ihtilafların çözümünde temel bir belge niteliğindedir.

Sözleşmede şirketin sermaye miktarı, faaliyet alanı, ortakların hak ve yükümlülükleri gibi hususların açıkça belirtilmesi gerekir.

Adi Ortaklık Sözleşmesi

Adi ortaklık, Türk Borçlar Kanunu’nun 620-645. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, iki veya daha fazla kişinin belirli bir amacı gerçekleştirmek için emeklerini ve sermayelerini birleştirdiği bir ortaklık türüdür.

Adi ortaklık sözleşmesi hazırlarken dikkat edilmesi gerekenler.

  • Ortakların eşit haklara sahip olması esastır, ancak sözleşmeyle farklı düzenlemeler yapılabilir.
  • Ortakların koyduğu sermaye (para, mal, bilgi) belirtilmelidir.
  • Yönetim yetkisi ve kar paylaşımı konuları netleştirilmelidir.

Adi ortaklıklar, gayri resmî bir yapıya sahip olabileceğinden hukuki anlamda dikkatli düzenlenmesi gereken sözleşmelerdir.

Emek Sermaye Ortaklığı Sözleşmesi

Bu sözleşme türünde bir taraf, sermaye sağlarken diğer taraf emek sunar. Örneğin, bir yatırımcı ile bir yazılım geliştiricinin iş birliği bu kapsama girer.

Sözleşmede şu hususlar yer almalıdır.

  • Sermaye sağlayan tarafın katkısı (nakit, ekipman, ofis gibi),
  • Emek koyan tarafın görevleri ve yükümlülükleri,
  • Kar ve zarar paylaşımı,
  • Ortaklık süresi ve sona erme şartları.

Emek sermaye ortaklığı, özellikle startup’lar arasında yaygın bir uygulamadır. Yazılı bir sözleşme yapılması, tarafların yükümlülüklerinin açıkça belirlenmesi açısından önemlidir.

Kar Ortaklığı Sözleşmesi

Kar ortaklığı sözleşmesi, tarafların yalnızca kardan pay almak amacıyla iş birliği yapmasını içerir. Özellikle projelerde veya kısa vadeli iş birliklerinde kullanılır.

Bu tür sözleşmelerde:

  • Kârın ne şekilde hesaplanacağı,
  • Tarafların katkılarının nasıl değerlendirileceği,
  • Risklerin taraflar arasında nasıl paylaştırılacağı belirtilmelidir.

Ortaklık Sözleşmesi Feshi

Ortaklık sözleşmesinin feshi, hem hukuki hem de mali açıdan dikkatle yürütülmesi gereken bir süreçtir.  Ortaklık sözleşmesinin feshi, genellikle aşağıdaki durumlarda gündeme gelir.

  • Ortakların anlaşmazlığa düşmesi,
  • Ortaklığın amacına ulaşması,
  • Hukuki bir zorunluluk nedeniyle sona erdirilmesi.

Fesih sürecinde şu adımlara dikkat edilmelidir.

  • Ortaklık mal varlığının tasfiyesi: Ortaklık sona erdirildiğinde, ortaklığın mal varlıkları tespit edilir ve tasfiye süreci başlatılır. Bu süreçte, ortaklık adına sahip olunan taşınır ve taşınmaz mallar, alacaklar ve diğer haklar değerlendirilmeli ve gerektiğinde satış işlemleri gerçekleştirilmelidir.
  • Borçların ödenmesi: Ortaklık, üçüncü kişilere olan borçlarını ve yükümlülüklerini yerine getirmekle yükümlüdür. Bu nedenle, tasfiye sırasında mevcut borçlar öncelikli olarak ödenmelidir. Ortaklığın borçlarını ödeme gücünün yetersiz kalması durumunda, ortakların türüne göre farklı sorumluluklar gündeme gelebilir.
  • Kalan varlıkların ortaklara paylaştırılması: Ortaklığın borçlarının ödenmesinin ardından kalan mal varlıkları, ortaklık sözleşmesinde belirtilen paylaşım esaslarına uygun olarak ortaklar arasında bölüştürülür. Eğer paylaşım esasları sözleşmede belirtilmemişse, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre eşit paylaşım yapılır.

Ortaklık sözleşmesinin feshi, taraflar arasında bir uzlaşı ile yapılabileceği gibi, mahkeme kararıyla da gerçekleştirilebilir. Özellikle bir ortağın feshi haksız yere engellemesi veya ortaklar arasında ciddi anlaşmazlıkların bulunması durumunda, fesih için yargı yoluna başvurulabilir.

Ortaklık sözleşmesinin feshi, sadece taraflar arasında bir anlaşma ile değil, aynı zamanda borçlar, alacaklar ve mal varlığının adil bir şekilde tasfiyesini gerektiren hukuki bir süreçtir. Bu nedenle, hem ortakların haklarının korunması hem de üçüncü kişilere karşı yükümlülüklerin eksiksiz yerine getirilmesi için uzman bir hukuki destek alınması önemlidir. Doğru şekilde yürütülen bir fesih süreci, taraflar arasında yeni bir iş birliği fırsatının doğmasına veya uyuşmazlıkların etkili bir şekilde çözüme kavuşmasına olanak sağlayabilir.