1.Ceza Hukuku Nedir?
Ceza hukuku, haksızlık teşkil eden insan davranışlarından hangilerinin suç olarak tanımlanması gerektiğini, bu davranışların hangi koşullar altında suç teşkil edeceğini ve suç oluşturan bu davranışların işlenmesi durumunda ne tür yaptırımların uygulanacağını belirleyen bir hukuk disiplinidir. Bu kapsamda, suçun unsurları, ceza sorumluluğunun şartları ve uygulanacak yaptırımlar ele alınır. Özetlemek gerekirse, ceza hukuku suç teşkil eden fiilleri ve bu fiillere uygulanacak yaptırımları inceler.
Maddi ceza hukuku kavramıyla ceza hukuku genel hükümler (TCK.m.1-75) ve özel hükümler (TCK.m.76-343) ifade edilirken, şekli ceza hukukuyla ceza muhakemesi hukuku, diğer bir deyişle usul hükümleri kastedilir.
1.1. Suç ve Cezalar Nerede Düzenlenir?
- Türk Ceza Kanunu
- Ceza Hükmü içeren Özel Kanunlar
1.2. Suç Nedir?
Toplumsal düzenin devamı açısından korunması gereken hukuki değerlerin bilerek ve istenerek ihlalini (kast) veya bu değerleri korumaya yönelik kurallara karşı özensizliği (taksir) ifade eden insan davranışıdır. Suç ancak kanunla düzenlenir. Suç, bir haksızlıktır ancak her haksızlık suç değildir. Her suç tanımında bir hukuki değerin korunması esas alınır, bunların ihlali halinde ihlal eden ceza yaptırımı ile cezalandırılmaktadır.
1.3. Ceza Nedir?
Suç karşılığında devlet tarafından uygulanan yaptırımdır. Türk Ceza Kanunu ve diğer ceza hükmü içeren özel kanunlarda düzenlenen suçları işleyenlere uygulanan cezaların amaçları ile ilgili farklı teoriler mevcuttur. Hepsini bir araya toplayacak olursak; ceza uygulanması ile adaletin sağlanması, gelecekte işlenmesi muhtemel suçların önlenmesi, suçlunun ıslahı ve yeniden topluma kazandırılması, toplumsal düzenin ve güvenliğin sağlanması, öç almak, toplumu ve suçluyu (bir daha) suç işlemekten caydırmak, bireysel hak ve özgürlüklerin korunması ve suçun telafi edilmesi (kefaret) amaçlanır.
2. Ceza Muhakemesi Nedir?
Ceza muhakemesi, geniş anlamıyla mahkemeler teşkilatını, yani ceza soruşturması ve kovuşturmasını yürüten organların konum, yetki, görev ve faaliyetlerini düzenler; dar anlamda muhakemenin devlet eliyle yapılışında izlenecek usul kurallarını ortaya koyar. Bir suçun işlenmesiyle birlikte, fail ile devlet arasında ceza ilişkisi kurulur. Bu ilişki uyarınca failin, suç teşkil eden ve kamu düzenini bozan fiili nedeniyle devletin kanunlarda öngörülen yaptırımı uygulama görevi bulunmaktadır.
Ceza muhakemesi suç işlendiği şüphesi ile başlar ve bu şüphe kesin bir hükme bağlanana kadar devam eder. Bu süreç iddia, savunma ve yargılama olmak üzere üç makamın faailiyetinden oluşur. Ceza muhakemesinin amacı şüpheli/sanığın haklarına saygı duyarak onun suçu işleyip işlemediği konusundaki maddi gerçeği ortaya çıkarmaktır.
Bir suçla ilgili olarak kolluğa (polis, jandarma, sahil güvenlik gibi) veya Cumhuriyet Savcılığı’na başvurulabilir. Bu suç bildirimi, ihbar veya şikâyet olabilir. Şikâyet, şikâyete tâbi suçlar için şikâyet hakkına sahip kişi tarafından yapılır. Şikâyet dışındaki suç bildirimleri ihbar sayılabilir.
2.1. Cumhuriyet Savcısı Kimdir?
Cumhuriyet Savcısı, ceza hukuku ihlâllerini kamu adına takip eden kimsedir. Bir suç işlendiğine ilişkin bilgi alan Cumhuriyet Savcısı hemen işin esasını araştırmaya başlar ve ceza muhakemesinin “soruşturma” aşamasını başlatır. Soruşturma evresinde, suça ilişkin delilleri, failleri araştırır ve kamu davası açmaya yer olup olmadığına karar verir. Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa iddianame düzenler.
2.2. Ceza Muhakemesi Aşamaları Nelerdir?
Kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden itibaren iddianamenin kabulüne kadar geçen süreye soruşturma; düzenlenen iddianamenin mahkeme tarafından kabulünden itibaren hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreye kovuşturma denir.
Soruşturma aşamasının amacı kamu davası açılmasına gerek olup olmadığının araştırılmasıdır. Bu aşamada yetki Cumhuriyet Savcısına aittir. Sadece bazı durumlarda sulh ceza hakimi de soruşturma yapabilir (CMK 163). Eğer Cumhuriyet savcısı kamu davası açılmasını gerekli görmezse bu evre, iddianamenin düzenlenmesine yer olmadığı kararı ile sonlanır; eğer gerekli görürse iddianamenin düzenlenmesi ve bunun mahkemece kabulü ile sonlanır.
Mahkeme, düzenlenen iddianameyi ön incelemeye tâbi tutar. Ön inceleme sonucunda iddianame kabul edilirse ceza muhakemesinin “kovuşturma” aşaması başlar. İddianamenin mahkeme tarafından kabulüyle kamu davası açılmış olur. Kovuşturma evresinde önce duruşma hazırlığı yapılır. Sonra duruşma aşamasına geçilir. Duruşmada iddia ve savunma makamları dinlendiği gibi tüm deliller ortaya konulur ve tartışılır. Son söz sanığa verilerek duruşma bitirilir ve hüküm kurulur.
İlk derece mahkemesi, yaptığı yargılama neticesinde, bir hükümle işten el çeker. 6 tane hüküm çeşidi vardır: beraat; ceza verilmesine yer olmadığı; mahkûmiyet; güvenlik tedbirine hükmedilmesi; davanın reddi ve davanın düşmesi (Ceza Muhakemesi Kanunu, m. 223). Hüküm ile kesin hüküm aynı şeyler değildir; (cezaya) mahkûmiyet hükümlerinin ve güvenlik tedbirine ilişkin hükümlerin infaz edilebilmesi için bu hükümlerin kesin hüküm niteliği taşımaları gerekir.
Taraflar ilk derece mahkemelerinin verdiği kararlara karşı istinaf yoluna; istinaf mahkemelerinin verdiği kararlara karşı temyiz yoluna başvurabilir. Türk hukuk sisteminde ceza davaları için istinaf mahkemesi Bölge Adliye Mahkemeleri; temyiz mahkemesi Yargıtay’dır. İstinaf mahkemeleri olayları ve delilleri yeniden değerlendirebilirken Yargıtay sadece hukukilik denetimi yapmaktdır. Yargıtay; alt derece mahkemelerinin kararlarını onayabilir, bozabilir veya düzelterek onayabilir. Bozman kararı verilmesi durumunda dosya yeniden görülmek üzere alt mahkemeye gönderilir.
2.3. Soruşturma ve Kovuşturma Aşamalarının Farkları Nelerdir?
Yukarıda da belirttiğimiz gibi; soruşturma suç şüphesinin ortaya çıkmasından mahkemenin Cumhuriyet savcısının düzenlediği iddianameyi kabul etmesi anına kadar olan süreç iken kovuşturma iddianamenin kabulünden hükmün kesinleşmesine kadar olan süreçtir.
Soruşturma, Cumhuriyet savcısı ve yardım aldığı kolluk kuvvetleri tarafından; kovuşturma ise mahkeme tarafından yürütülür. Cumhuriyet savcısı soruşturma aşamasında tarafsız iken kovuşturma aşamasında iddia makamıdır. Soruşturma genellikle hızlı, yazılı ve gizli bir şekilde yürütülür; kovuşturma aşamasında çoğunlukla sözlü ve açık yargılama yapılır. Soruşturma aşamasında iddianamenin düzenlenmesi için Cumhuriyet savcısının yeterli şüpheye sahip olması yeterlidir ancak kovuşturma aşamasında mahkumiyet kararı verilebilmesi için suçun şüpheye mahal vermeyecek şekilde kanıtlanmış olması gerekir.
2.4. Ceza Muhakemesinde Taraflar kimlerdir?
- Şüpheli: Soruşturma evresinde, suç şüphesi altında bulunan kişi.
- Sanık: Kovuşturmanın başlamasından itibaren hükmün kesinleşmesine kadar, suç şüphesi altında bulunan kişi.
- Müdafi: Şüpheli veya sanığın ceza muhakemesinde savunmasını yapan avukatı.
- Müşteki: Bir suçtan zarar gören veya suçun mağduru olup da aleyhine işlenen suçu adli makamlara şikayet eden kişidir.
- Katılan/Müdahil: Yargılama aşamasında davaya katılmak istediğini beyan eden müşteki müdahil (katılan) sıfatını alır.
- Vekil: Katılan, suçtan zarar gören veya malen sorumlu kişiyi ceza muhakemesinde temsil eden avukatı.
İddianamenin kabulüyle birlikte, soruşturma aşamasında “şüpheli” olarak nitelendirilen kişi kovuşturma evresinde “sanık” statüsüne geçer. Şikayetçi ise soruşturma aşamasında “müşteki” olarak adlandırılırken, kovuşturma aşamasında “katılan” veya “müdahil” olabilir.
3. Ceza Mahkemeleri Nelerdir?
Ceza mahkemeleri, suç işlediği iddia edilen kişilerin yargılandığı, suçun niteliğine ve cezanın ağırlığına göre belirlenen farklı türlerdeki mahkemelerdir. Türkiye’de ceza yargılaması, çeşitli ceza mahkemeleri tarafından yürütülmektedir. Bu mahkemeler, adli yargı kolunun içinde yer alır.
3.1. Sulh Ceza Hakimliği
Yürütülen soruşturmalarda hakim tarafından verilmesi gerekli kararları almak, işleri yapmak ve bunlara karşı yapılan itirazları incelemek sulh ceza hakimliğinin görev alanı içerisindedir. Türk yargı teşkilatında adli yargı kolunda yer alan ilk derece mahkemesidir. Yalnızca soruşturma aşamasında görevlidir, yargılamanın esasına girmez. (Kovuşturma aşaması diğer mahkemeler tarafından yürütülür.) Tutuklama, adli kontrol, adli arama, el koyma, yakalama ve gözaltı kararlarını verir ve bunlara yapılan itirazları inceler.
Sorgu duruşmalarında Cumhuriyet savcısı bulunmaz. Sulh ceza hâkimlikleri tek hâkimlidir. Sulh Ceza Hakimliği kararlarına karşı istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulamaz. Sulh Ceza Hakimliği kararlarına karşı olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma başvurusu yapılabilir.
Sulh Ceza Hakimliği (eski adı Sulh Ceza Mahkemesi); soruşturma aşamasında doğrudan kişi özgürlüğü ile ilgili kararlar veren ve bu kararlara karşı itiraz mercii olan önemli bir yargı yeri olduğundan, bu hakimlikler nezdindeki her türlü iş ve işlemin bir ceza avukatı vasıtasıyla takip edilmesi yararlıdır.
3.2. Asliye Ceza Mahkemesi
Kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, sulh ceza hâkimliği ve ağır ceza mahkemelerinin görevleri dışında kalan dava ve işlere bakan bir ilk derece mahkemesidir. Ceza hükmü içeren özel veya genel ceza kanunlarındaki, hangi mahkemenin görevine girdiği belirtilmemiş suçlar asliye ceza mahkemelerinde görülür. Temel olarak 10 yıl veya daha az hapis cezası gerektiren dava ve işlere bakmakla görevlidir. (Mahkemelerin görevlerinin belirlenmesinde ağırlaştırıcı veya hafifletici nedenler gözetilmeksizin kanunda yer alan suçun cezasının üst sınırı göz önünde bulundurulur.) Aşağıda sayılan suçlar asliye ceza mahkemesinin baktığı bazı suçlardır:
- Bilişim suçları
- Vergi kaçakçılığı suçları
- İhaleye fesat karıştırma suçu
- Çevrenin kasten veya taksir ile kirletilmesi suçu
- Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu
- Gürültüye neden olma suçu
- Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçu
- Soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin gizliliğinin ihlali suçu
- Cumhurbaşkanına hakaret suçu
- Mühür bozma suçu
- Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçu
- Karşılıksız yararlanma suçu
- Mala zarar verme suçu
- Hırsızlık suçu
- Güveni kötüye kullanma suçu
- Basit dolandırıcılık suçu
- Tefecilik suçu
- Özel belgede sahtecilik
- Uyuşturucu bulundurma suçu
- Uyuşturucu kullanma suçu
- Özel hayatın gizliliğinin ihlali suçu
- Konut dokunulmazlığı ihlali suçu
- Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu
- Cinsel saldırı suçu
- Cinsel taciz suçu
- Taksirle yaralama suçu
- Kasten yaralama suçu
- Tehdit suçu
- Şantaj suçu
- Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu
- Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu
- Israrlı takip suçu
- Görevi kötüye kullanma suçu
- Görevi yaptırmamak için direnme suçu
- İftira suçu
- Hakaret suçu
- Yalan tanıklık suçu
Tek hakimli mahkemelerdir. Duruşmalarda yargılama faaliyetini yapmak üzere bir hakim ve iddia faaliyetini yapmak üzere bir savcı bulunur. Asliye ceza mahkemesinin tüm hükümlerine karşı istinaf yoluna başvurmak mümkündür. Asliye ceza mahkemesi kararlarına karşı istinaf ve itiraz kanun yollarına başvurma süresi, hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğ edildiği tarihten itibaren iki haftadır. Karar, sanığın yokluğunda verilmişse bu süre tebliğ edildiği gün işlemeye başlar. İstisna olarak 1-) 15.000 TL ve altı adli para cezasına ilişkin hükümlere karşı 2-) Üst sınırı 500 günün altında olan adli para cezasını gerektiren suçlar nedeniyle verilen beraat kararlarına karşı 3-) Özel kanunlarda kesin olduğu yazan hükümlere karşı istinaf başvurusu yapılamaz.
3.3. Ağır Ceza Mahkemesi
Kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanunu’nda yer alan:
- Kasten öldürme suçu (m.81 ve 82)
- Taksirle öldürme suçu (m.85/2)
- Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu (m.87/4)
- Yağma suçu (m. 148),
- İrtikâp suçu (m. 250/1 ve 2)
- Zimmet suçu (m. 247)
- Resmî belgede sahtecilik suçu (m. 204/2),
- Nitelikli dolandırıcılık suçu (m. 158),
- Hileli iflâs suçu (m. 161),
- Rüşvet suçu (m.252)
- Millete ve Devlete Karşı Suçlar
- Anayasal düzene karşı suçlar
- Milli savunmaya karşı suçlar
- Devlet sırlarına karşı suçlar
- 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun kapsamına giren suçlar (propaganda yapma suçu ve örgüt üyeliği suçu vb.)
- Ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlar ile ilgili dava ve işlere bakar.
Adli yargıda yer alan bir ilk derece mahkemesidir. Toplu mahkeme olup bir başkan ile yeteri kadar üyesi bulunur. Bir başkan ve iki üye ile toplanır, Cumhuriyet savcısının katılımı zorunludur. Mahkeme başkanı duruşmanın başladığını, iddianamenin kabulü kararını okuyarak açıklar. Mahkeme başkanı duruşmayı yönetir ve sanığı sorguya çeker. Duruşmada verilecek kararlar, Cumhuriyet savcısı, duruşmada hazır bulunan müdafi, vekil ve diğer ilgililer dinlendikten; duruşma dışındaki kararlar, Cumhuriyet savcısının yazılı veya sözlü görüşü alındıktan sonra verilir. Tüm kararlar müzakere yoluyla verilir. Üye hakimler görüşlerini görüşünü söyler, mahkeme başkanı müzakereyi yöneterek oyları toplar ve kararı açıklar.
3.4. Çocuk Mahkemesi ve Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
Çocuk mahkemesi asliye ceza mahkemesi ile sulh ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlar bakımından, suça sürüklenen çocuklar hakkında açılacak davalara bakar. Çocuk ağır ceza mahkemesi ise çocuklar tarafından işlenen ve ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlarla ilgili davalara bakar. Çocuk Koruma Kanunu gereğince 18 yaşını tamamlamamış tüm bireyler çocuk kabul edilir. Soruşturma çocuk bürosunda görevli Cumhuriyet savcısı tarafından yapılır. Suça sürüklenen çocuklara müdafi atanması mecburidir.
Çocuk mahkemesi tek hakimlidir. Çocuk mahkemelerine adlî yargıda görevli, tercihen çocuk hukuku alanında uzmanlaşmış, çocuk psikolojisi ve sosyal hizmet alanlarında eğitim almış olan hâkimler arasından atama yapılır.Duruşmalarda Cumhuriyet savcısı bulunmaz. Suça sürüklenen çocuğun bırakılmasına ya da tutuklanmasına karar verildiğinde sonuç dosyaları savcıya iletilir.
Çocuk ağır ceza mahkemesi ise toplu mahkemedir, bir başkan ve yeteri kadar üyeden oluşur. Başkan ve iki üye ile toplanır. Savcı bulunması şarttır. Savcılar da hakimler gibi adlî yargıda görevli, tercihen çocuk hukuku alanında uzmanlaşmış, çocuk psikolojisi ve sosyal hizmet alanlarında eğitim almış olanlar arasından atanır.
3.5. İcra Ceza Mahkemesi
İcra hukukuyla bağlantılı suçlara (İcra ve İflas Kanunu m.331-345) bakan özel bir mahkemedir. İlk derece mahkemesidir. Tek hakimlidir. Özel bir muhakeme usulü uygulanmaktadır. Soruşturma aşaması bulunmamaktadır, dilekçe veya sözlü beyanla yapılan şikayetle birlikte kovuşturma başlamış sayılır. Resen araştırma ilkesi geçerli değildir. Yetkili mahkeme icra takibinin yapıldığı yerdeki icra ceza mahkemesidir. Duruşmalarda savcı hazır bulunmaz.
İcra ceza mahkemesinde şikayet kovuşturma şartıdır ve doğrudan icra ceza mahkemesine yapılmaktadır. Şikayet hakkı, suç teşkil edilen fiilin öğrenildiği tarihten itibaren 3 ay ve fiilin işlendiği tarihten itibaren 1 yıl geçmekle düşer. Deliller de şikayetle birlikte somut olarak gösterilmelidir, başka delil gösteremez. Şikayetçi bizzat veya vekili aracılığıyla duruşmları takip etmek zorundadır. Şikayetten feragat edilirse dava ve bütün neticeleriyle ceza düşer.
İcra İflas Kanunu hükümlerine göre disiplin veya tazyik hapsine karar verebilir. Bu kararlar aleyhine istinaf ve temyiz yolu açık değildir ancak 7 gün içinde itiraz edilebilir (İtiraz halinde dosyaya aynı derecede başka bir daire bakar.)
İcra ceza mahkemesine konu edilen ve ‘’icra ceza suçları’’ olarak anılan suçlar şunlardır:
- Karşılıksız çek keşide etme suçu
- Borçlunun alacaklısını zarara sokmak amacıyla mevcudunu eksiltmesi suçu
- Borçlunun kendisini aciz duruma düşürmesi veya durumunu ağırlaştırması suçu
- İflas ve konkordato işlerinde hususi menfaat temin etme suçu
- Ticari işletmede yöneticinin sorumluluğu suçu
- Konkordato veya uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırmada yetkili kimseleri hataya düşürme suçu
- Kiracının işlediği suçlar (İİK m.335)
- Müflisin mallarını vermeyenlerin işlediği suçlar (İİK m.336)
- Yükümlülüklerin yerine getirilmemesi suçu
- Ticareti terk etme suçu
- Gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçu
- Taahhüdü ihlal suçu
- Çocuk teslimi emrine muhalefet suçu
- İcra dairesince teslim edilen taşınmaz veya gemiye tekrar girme suçu
- İcra iflas kanunu 30 ve 31. Maddeler hükmüne uymama suçu
- Nafaka ödenmemesi veya nafaka kararlarına uymama suçu
- Artırmadan çekilme suçu
3.6. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda düzenlenen tüm suçlara ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nda düzenlenen marka suçlarına bakar. Tüm fikri mülkiyet suçları şikayete bağlıdır, şikayet süresi fiil ve failin öğrenilmesinden itibaren 6 aydır. Belge ve sair deliller şikayetle birlikte ya da şikayet süresi içerisinde Cumhuriyet savcılığına verilmiş olmalıdır.
Sınai Haklar Ceza mahkemesine konu olan fikri mülkiyet ve marka suçları şunlardır:
- Fikri ve marka hakkına tecavüz suçu
- Marka koruması işaretini kaldırma suçu
- Marka hakkı üzerinde yetkisiz tasarrufta bulunma suçu
- Eser sahibinin izni olmadan eserin umuma arz edilmesi ve yayımlanması suçu
- Başkasına ait esere kendi eseri olarak ‘ad koyma’ suçu
- Kaynak göstermeme veya yanıltıcı, yetersiz kaynak gösterme suçu
- Alenileşmemiş bir eserin muhtevası hakkında kamuoyuna açıklamada bulunma suçu
- Tanınmış bir kimsenin adını kullanarak eser çoğaltma, dağıtma ve yayımlama suçu
- Bilgisayar programlarına dair fikri mülkiyet suçları
3.7. İnfaz Hakimliği
İnfaz Hakimliği, ceza infaz kurumunda (açık veya kapalı cezaevi) yer alan tutuklu ve hükümlülere ilişkin cezaevi idaresinin eylem ve işlemlerinin şikayet yolu ile hukuka uygunluğunun denetlenmesiyle görevlidir. İnfaz hakimliği, infaz işlemlerine ilişkin olarak hem idari hem de adli nitelikteki işlem ve kararlara karşı yapılacak şikayet ve itirazları inceler.
Hükmün infazına ilişkin işlemin yapıldığı yerin infaz hakimliği yetkilidir. 5275 sayılı Kanun’da özel yetki halleri düzenlenmiştir:
1-) Cezaların içtimaı gerektiğinde bu hususta hüküm verme yetkisi, en fazla cezaya hükmetmiş bulunan mahkemenin bulunduğu yer infaz hâkimliğine, bu durumda birden çok infaz hâkimliği yetkili ise son hükmü vermiş olan mahkemenin bulunduğu yer infaz hâkimliğine aittir. (m.101/2)
2-) Koşullu salıvermenin geri alınması kararını, hükmü veren ilk derece mahkemesinin bulunduğu yer infaz hâkimliği, cezaların toplandığı hâller ile hükmün bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay tarafından verilmiş olması hâlinde ise 101 inci maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenen infaz hâkimliği verir. (m.107/15)
Karar, işlem veya faaliyetlerin öğrenildiği tarihten itibaren 15 gün, yapıldığı tarihten itibaren 30 gün içinde şikayet hakkı düşer. Şikayet, dilekçe ile doğrudan infaz hakimliğine ya da Cumhuriyet Başsavcılığı veya ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürlüğü aracılığıyla yapılabilir.
Şikâyet başvurusu üzerine infaz hâkimi, hükümlü veya tutuklunun savunmasını aldıktan ve talep edilen diğer delilleri toplayıp değerlendirdikten sonra duruşma yapmaksızın karar verir; Cumhuriyet savcısının da yazılı görüşünü alır. İnfaz hâkimi, inceleme sonunda şikâyeti yerinde görmezse red; yerinde görürse, verilen kararın veya yapılan işlemin iptali ya da faaliyetin durdurulması veya ertelenmesi kararı verir.
4. Ceza Avukatının Görevleri Nelerdir?
Ceza davalarına bakan avukatlar, suç isnadı ile karşı karşıya kalan kişilerin adil bir yargılama süreci geçirmesini sağlamak için kritik bir rol oynar. Türkiye’de “ceza avukatı” veya “ağır ceza avukatı” resmi bir branş olmasa da, bu terimler halk arasında sıkça kullanılır. Bu yazıda, anlaşılır olması için “ceza avukatı” terimini kullanacağız.
Ceza avukatlarının temel görevleri, müvekkillerini savunmak, haklarını korumak ve adil bir yargılama süreci geçirmelerini sağlamaktır. Savunma faaliyeti, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve bireylerin savunma hakkının korunması açısından ceza yargılamasının önemli bir unsurudur.
Bir ceza avukatı, savunma stratejileri geliştirir, hukuki danışmanlık sağlar ve delil toplama ile inceleme süreçlerini titizlikle yürütür. Mahkemeye sunulacak hukuki belgeleri hazırlar ve duruşmalarda müvekkilini temsil eder.
İddianame, suçlamaların detaylı bir şekilde sunulduğu belgedir. Savcılık tarafından hazırlanan iddianame, mahkeme tarafından kabul edildiğinde dava süreci başlar. Ceza avukatı, iddianameye itiraz ederek suçlamaların çerçevesini tartışır ve savunma yapar. Suçun nitelendirilmesi ve unsurlarının ispat edilmesi süreçlerinde etkili bir savunma yapar. Suçun doğru nitelendirilmesi ve buna uygun savunma yapılması çok önemlidir. Avukat, suçun vasıflarına göre savunma stratejisini belirler.
Ceza avukatları, mahkeme kararlarına itiraz, istinaf ve temyiz işlemlerini başlatır ve yürütür, müvekkilleriyle sürekli iletişim halinde olarak onları bilgilendirir ve destek sağlar. Ayrıca, ceza hukuku alanındaki güncel gelişmeleri ve mevzuat değişikliklerini takip ederek savunma stratejilerini günceller.
Ceza avukatlarının görevleri, adaletin sağlanması ve müvekkillerinin haklarının korunması açısından büyük önem taşır. Uzman bir ceza avukatı, müvekkilinin haklarını etkili bir şekilde savunarak adil bir yargılama süreci sağlar. Ceza hukuku alanında profesyonel bir desteğe ihtiyacınız varsa, deneyimli bir ceza avukatı ile çalışmak en doğru adım olacaktır. Detaylı bilgi ve hukuki danışmanlık için bizimle iletişime geçebilirsiniz.